Guillain Barre Sendromunun nedenleri (bazen Guillain-Barre veya GBS olarak anılır) aktif nörolojik araştırmaların bir alanıdır ve hala tam olarak anlaşılamamıştır. Bazen hastaların elinde sendromla ilgili çelişkili bilgiler bile mevcut olduğundan buradaki bilgiler güvenilir kaynaklardan alınmış ve özenle sunulmuştur. Kullanılan kaynakları yazının alt kısmında görebilirsiniz.
Esasen Guillain-Barre sendromu vücudun kendi savunma mekanizmalarının kendilerine karşı harekete geçmesidir. Genellikle yalnızca virüs veya bakteri gibi yabancı cisimlere saldıran antikorlar, artık sinir hücrelerinin etrafındaki miyelin kılıfı adı verilen koruyucu kılıfa saldırır. Bazen vücut sinirlere bile saldırabilir. Guillain Barre Sendromunun nedenleri hakkında bilinen bir şey de kişiden kişiye bulaşamadığı ve genetik olmadığıdır. Başka birinden kapmazsınız (her ne kadar ilişkili viral veya bakteriyel enfeksiyon olabilirse de) ve bir akrabanızda olduğu için sizde de kapma olasılığı daha yüksek değildir.
Sinirlerin etrafındaki kılıf, içindeki sinyallerin uzun mesafelere (örneğin beyninizden bacağınıza) gitmesini ve verimli bir şekilde iletilmesini sağlar. Bu kılıf tehlikeye girdiğinde vücudun kasları ve cildiyle konuşma veya onlardan haber alma yeteneği de tehlikeye girer ve Guillain Barre sendromunda görülen geçici uyuşukluk, karıncalanma ve felce neden olur. Guillain-Barre'de yaygın olan uyuşukluk, sinir hücrelerinin vücudun aldığı sinyalleri beyne iletememesinden kaynaklanmaktadır. Benzer şekilde ağrı, karıncalanma veya diğer tuhaf duyumlar da bu sinyallerin karıştırılmasından kaynaklanır. Daha ciddi (ama çok şükür kalıcı olmayan) felç, mesajların beyinden vücuda diğer yönde bozulmasından kaynaklanır. Bu mesajlar beyne ulaşmadığı takdirde kasların kontrolü geçici olarak kaybolur. Sinir hücresi ne kadar uzun olursa, o kadar fazla bozulma meydana gelir; vücudun ekstremiteleri, kollar ve bacaklar daha kötü etkilenir.
Vücudun kendisine bu şekilde saldırmasına tam olarak neyin sebep olduğu belli değil, ancak bunun birkaç hafta içinde meydana gelen daha önceki bir bakteriyel veya viral enfeksiyonu içerdiğine inanılıyor. Araştırmalar, tüm vakaların yüzde altmışının Guillain Barre Sendromu gelişmeden birkaç hafta önce böyle bir enfeksiyon geçirdiğini gösteriyor.
Enfeksiyon gıda zehirlenmesi kadar basit olabileceği gibi HIV gibi daha ciddi bir durum da olabilir. Virüs veya bakteriyel enfeksiyonun vücudun davranışını değiştirmesine neyin sebep olduğu, hatta vücuda ne olduğu belirsizdir. Bir teoriye göre virüs, antikorları, gerçekte olduğundan daha fazla şeyin saldırdığını düşünerek karıştırıyor, saldırılarında ayrım gözetmeden hareket etmelerine neden oluyor ve bu durumda sinir hücresine zarar veriyor. Diğer bir teori ise sinir hücrelerinin bir şekilde değiştirilerek vücut tarafından yabancı ve yok edilmeye muhtaç olarak görülmesidir.
Aksini iddia eden tarihsel iddialara rağmen aşıları Guillain-Barre sendromuyla ilişkilendiren hiçbir kanıt bulunmadığını belirtmekte fayda var.